Tümülüs Mezarları

Trakya’da yoğun olarak görülen irili ufaklı yığma tepelerin hepsi “Tümülüs” denilen mezar tepeleridir.
Trakya’da en erken tümülüs MÖ.1300 yılına tarihlenen Kırklareli’de bulunan Taşlıbayır Tümülüsüdür. Ayrıca Kırklareli ve Edirne civarında Dolmen adı verilen büyük iri taşların yan yana getirilerek ve sonra üzeri tekrar iri bir taşlarla örtülerek yapılan anıtsal mezar tipleri vardır. Bu mezar tiplerinin ilk örnekleri Traklara aittir. Dolmen tipi mezarlar daha sonra bırakılmakla beraber, Tümülüs geleneği Roma döneminin sonuna kadar (MS.395) devam etmiştir.

MÖ.VI.yüzyılda Perslerin egemenliği altına giren yörede Odrysler MÖ.V. yüzyılda bir devlet kurmuştur. Pers Kralı Dareus MÖ.514-513 yıllarında Tuna’nın kuzeyine kadar ilerlemiştir. Bu sırada Istranca’ların batısında büyük su kaynaklarının bulunduğu alanda ordusu kamp kurmuştur. MÖ.476’da yılında Persler Kimon tarafından yenilgiye uğratılarak Trakya’dan çekilmişlerdir. MÖ.IV.yüzyıl başlarında yöreyi ele geçiren Büyük İskender, Odrys Devleti’ni Makedonya Krallığı’na bağlamıştır. Büyük İskender Perinthos’da darphane kurarak kendi adına para bastırmıştır. Daha sonra Galat akınlarına uğrayan yöre, İskender’in ölümünden sonra Seleukosların hakimiyetine girmiştir. MÖ.168’de Roma egemenliğine girmiştir. Bu dönemde Romalılar, Trakları Romalılaştırmak için emekli asker ve subaylarını yerleştirdikleri bir çok kent kurmuşlardır. Bu kentlerden bir tanesi Malkara’nın Kermeyan Köyü’nün kenarında yer alan Apri ya da Apros’tur.

MÖ.VIII. yüzyıl ile VI.yüzyıl arasında Ege adaları ile Marmara Denizi kıyıları ve Karadeniz kıyıları arasında büyük bir deniz ticareti başlamış, Sisam, Samos ve Magaralılar Marmara ve Karadeniz kıyılarında ticarete dönük koloni kentleri kurmuşlardır. Bu kentlerden en önemlileri Perinthos (Marmara Ereğlisi), Heraion (Karaevli), Bysante (Barbaros), Ganos (Gaziköy)’ dur.